Bir önceki yazıyı yazma
fikrinden hemen sonra bu yazının konusu da kendiliğinden çıktı karşıma.
Vejetaryen olduktan sonra algıda seçicilik mi arttı yoksa gerçekten bir önceki
yazıdaki tahminim sandığımdan çok daha gerçek hatta herkes için gözle görülür bir
hal mi aldı bilmiyorum. Ama beni o kadar heyecanlandırdı ki yeni bir buluş
yapmış bilim insanı edasıyla ve tüm coşkumla herkese anlatmak istiyorum bu
keşfimi.
2.yaş doğum günü davetine gitmeden
az evvel hediye olarak tüm kıyafet ve oyuncak seçenekleri tabi ki sıkıcı gelmiş
ve kitap alarak gitmemiz gerektiğine çoktan karar vermiştim. Ofis arkadaşımın
önerisiyle girdiğim YKY’da nasıl kitap bulacağım şimdi bu kadar seçenek
arasında diye söylenmeye başlamıştım. Çünkü bir çocuğa kitap almak ciddi bir iş idi J
Sonra tüm kitapları okuyup
gözden geçiremeyeceğime kadar verdim ve o yaşlarda çocuğu olan arkadaşımın önerisine
uydum. Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği tarafından 2009'da Yılın En İyi
Resimli Öykü Kitabı ödülünü alan “Kim Korkar Kırmızı Başlıklı Kızdan?” kitabını
aldım. Yanına da hayvan dostlarımızın bolca resimlerinin bulunduğu başka bir kitabı
iliştirerek tabi. Bu arada neredeyse tüm çocuk kitapları hayvan karakterlerden
oluşuyor. Vejetaryen olduktan sonra hayvanların her alanda ne kadar ilgi
alanımıza girdiğini tekrar tekrar şaşırarak gözlemliyorum.
Yazıya konu kitabımıza geri
dönecek olursak; içeriğini anlatıp keyfini kaçırmak istemem ama basitçe özet
geçmeye çalışacağım. Bu sefer hikayeyi karşı taraftan dinliyoruz. Yani
korkulan, midesine nineyi indiren ve avcı tarafından yakalanan kurttan. Bizim
kurtlar artık bu masaldaki kötü taraf olmayı reddediyor ve ithamlara maruz
kalmadan ‘kırmızı başlıklı kıza görünmeden ormanda nasıl rahatça dolaşırız?’ın cevabını arıyor.
Anne kurt dolaşmaya çıkmak
isteyen yavrusunu soru yağmuruyla ciddi bir testten geçiriyor. Başını belaya
sokmayan, kendini koruyabilen ve bunu başkalarına zarar vermeden yapan ahlaklı
bir yavru kurt yetiştirmeye çalışan anne, aldığı cevaplardan memnun kalıyor ve
yavrusunu gezmeye uğurluyor.
Ama gördüm ki bu kitap sadece
‘Kırmızı Başlıklı Kız’ masalına alternatif olmakla kalmamış.
Bu kurtlar veji çıktı a dostlar!
Kitabı seven, çocuğuna
okuyan, öneren insanlar bunun ne kadar farkında bilmiyorum ama insan yemeği
reddeden, mutfağında sebze pişen, karnı brokolili makarnadan şişen, akşama evde
kendisini mantarlı pizzanın beklediği kurtlar vardı karşımdaJ
Tabi ben bu ayrıntıların heyecanıyla
kitabı iki kere baştan sona okudum ve doğmamış çocuğuma da bir tane almamak
için zor tuttum kendimi. Bu noktada en az hikaye kadar çizimlerin de bu
başarıdaki büyük payını söylemek gerek. Kitap elimde olmasa da anne kurt’un sebzelerle dolu rengarenk
veji mutfağı gözümün önünde hala.
Şaşkınlığım böyle bir hikaye kitabının
olmasına, sevilerek okunmasına ve ödül almasına iken, çoşkum ondan da güçlü,
böyle bir kitabın ve benzerlerinin görünenden çok daha ciddi bir başarı
potansiyeli taşımasınaydı.
O başarı, benim 25 yaşında
fark ettiğim acı gerçeğin küçük kalplere çok önceden gösterilebilmesidir bence.
Çünkü hayvanların tamamen özgür
olduğu bir dünya düzeni ancak böyle sağlanabilecektir.